Okunma Sayısı 1.110
Zıya yaman başkanımız, İstanbul’da yüzbinlerce Samsunlu isimsiz kahramandan birisidir. Gönlünü Samsun, Samsunluluk kara sevdasına kaptırmış ve bir daha da kurtulamamıştır. Ama, Ziya Yaman başkanımız hiçbir zaman bu durumdan şikayetçi de değildir. Aksine, bu sevda onun bütün hayatını kapsamış. Böylece de mutlu bir şekilde yaşamını sürdürmektedir.
2010 yılında kurulan İstanbul-Sultangazi Samsunlular Derneği kurucuları arasında yer alarak başkan yardımcılığı görevinde bulundu. Çadef-Çarşamba Dernekler Federasyonu kurucularından olup halen tanıtım ve organizasyondan sorumlu genel başkan yardımcılığı görevini yürütmektedir.
Her yerde her zaman hazır…
Ziya Yaman’ın, 2012 yılından bu yana çeşitli organizasyonlarla hemşerilerimizi bir araya getiren ve birlik beraberlik adına çeşitli etkinlikler gerçekleştirilmesinde etkin rol oynadığını görüyoruz. Boylu postlu yapısıyla ve sekiz köşe şapkası, yöresel giyimi, yumurta topu ayakkabılarıyla her yerde her zaman hazırdır.
1974 yılı Samsun, Çarşamba doğumlu olan Ziya Yaman, evli ve üç çocuk babasıdır. Kırk yıldır İstanbul’da yaşamakta ve esnaflıkla uğraşmaktadır. Samsun- İstanbul arasında gidip gelen ve memleketi Çarşamba ile bağlarını güçlü tutan birisidir. Geleneklerine oldukça bağlı olup, olabildiğince İstanbul’da Samsun-Çarşamba kültürünü yaşamaya ve yaşatmaya özen göstermektedir.
Ziya yaman Samsun sevdasını şöyle anlatıyor;
“Birçok Samsun hemseri derneğinde kuruluş aşamasında aktif rol aldım. Aslında hayatımda dönüm noktası 2008 yılında Feshane Samsun tanıtım günleri oldu. Hala da o günlerin özlemi içerisindeyim. Şahsen, iki yıl stant açarak, daha sonra da bireysel olarak Feshane günlerine katılım sağladık. Elimizden geldiğince tüm hemşeri programlarının hepsinde yer aldık. Taşıdığımız şuur ve mensubiyet sorumluluğu ile Samsun- Çarşambamızın simgesi haline gelen sekiz köşe kasketi ve yumurta topuklu ayakkabılarımızı hem gelecek nesillere aktarmak hem de bir kültür elçisi olarak tanıtmak adına gururla taşıdık taşımaya devam ediyoruz.
Biz önce dostlarımızın yüreğine bakarız, eğer; o yürekte kendimizi görürsek, o dostlarımızı yüreğimize gömer anahtarını da Yeşilırmağa atarız.”
Bunu paylaş:
- Facebook'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Twitter üzerinde paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- WhatsApp'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Linkedln üzerinden paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Telegram'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)