Gerçek hazine nedir?
Yalnızlık bir hazine olabilir mi?
Sevgi, yalnızlık ve zenginlik unsurlarının önemi nedir?
Bu soruların cevaplarını Dünya Değişim Akademisi’ndeki Değişim Uzmanlarına sorduk. İnsanın hayatını değiştirecek çok önemi bilgiler edindik. Bu bilgileri sizlerle paylaşıyoruz.
” Özünde bir yalnızlık hazinesi tasıyorsun – herhangi başka bir hazineye ihtiyacın yok! Sana diyorum ki bu hazineyi unuttuğun için fakirleştin ve yabancılaştın. Şimdi de bu hazineyi eline al ve herkesle paylaş – dahada zengin olacaksın.
Sevgi bu zenginliklerin en büyüğüdür. Koşulsuz sevginin tadını alacaksın. Bundan daha üstün bir lezzet bulunamaz. Varoluşsal aşk bambaşka bir lezzete sahiptir. Kayıtsız şartsız sevgi içinde nefret barındıramaz, o saf aşkla doludur.
Varoluşsal aşkın dünyevi sevgi / nefret ikililiğiyle hiçbir ilişkisi yoktur. Sevgi ile nefret yalnızlığın nedeni olamaz fakat tetikleyicisi olabilir. Fakat sen özündeki varoluşsal aşkı tetikleyince sevgi ile nefret tetikleyicileri etkisiz hale gelir.
Asıl beklentilerin karşılanmamasıdır yalnızlık! Beklentiler karşılanmayınca yalnızlık ortaya çıkar. Eğer kişi verdiği sevginin karşılığında kendisine bir şeylerin verilmesini bekliyorsa, fakirleşiyor demektir.
Fakat özündeki varoluşsal aşk ateşi tüm beklentileri yakıp kül eder ve seni zenginler zengini yapar. Zenginlik almakla değildir, asıl zenginlik vermektedir. Vermek en büyük güçtür. Koşulsuzca vermek varsa başka hiçbir şeye ihtiyaç yoktur.
Hiçbir şeye ihtiyaç duymamaktır gerçek zenginlik ve gerçek yalnızlık. İşte bu noktada yalnızlık en büyük zenginliktir. Çünkü mutlak yalnızlık bireyi öylesine zenginleştirmiştir ki bireyin başka hiçbir şeye ihtiyacı kalmaz ve başka hiçbir şey ona hiçbir şey katamaz.
Mutlak yalnızlık her şeye bir şey katabilir fakat hiçbir şey mutlak yalnızlığa bir şey katamaz. Eğer sen mutlak yalnızlığa katılırsan mutlak yalnızlık sana ihtiyacın olan her şeyi katar ve nedensiz mutluluğun zirvesine ulaşırsın.
Geçici mutluluk yalnızlıktan kaçmak için bir araçtır. Oysa kalıcı nedensiz mutluk öze koşmak için bir vasıtadır. Geçici mutluluk paylaştıkça azalır oysa kalıcı mutluluk paylaştıkça çoğalır.
Kalıcı mutluluğu paylaşan asla fakirleşmez, tam tersi zenginliğin zirvesine erişir. Bu türden zenginlik köleleştirici değil, tam tersi özgürleştiricidir. Bu özgürlük mutlak yalnızlığın temelidir.
Dünyasal yalnızlık aşılınca ve varoluşsal yalnızlık gerçekleşince birey bağımsız hale gelir ve köleleştirici her şey ÖZGÜRLEŞİR. işte YALNIZLIK denen olgu bu denli özgürlük ve başımsızlık içermektedir. Bu en büyük gizem, en büyük mucizedir.
Değişim Uzmanı
Şirvan Yücel
