Kişiler herşeyi dışarda arar. Gerçeklik insanın içinde dır. İnsan bunun farkına vardığında, dışa akıtılan enerji ve aranılarak harcanan zaman tamamen içe akar ve gerçek Sır keşfi başlar. Gizem ve sır insanın iç dünyasındadır. Bu sır anlatılmaz yaşanır. Kişi deneyimler yaşadıkça kendi içine olan güveni gelir. Özün ne kadar değerli olduğunu kavrar. Bu durum kişiye gerçekliğin kapılarını açar. Dış arayış bitmiş , iç keşif başlamıştır. Birey sırlar diyarına her zaman yolculuk yapabilir. Yeterki içindeki gerçek zenginliğin farkına varsın.
Dünya Değişim Akademisi Uzmanları bize bu konuda detaylı bilgiler veriyor.
“Sır içeren temel prensip zihni tek odaklı yapmaktır. Bunu başaran, sırrı algılamaya başarır. Bu şekilde başarılı olan insanın başka bir yöntem aramasına gerek yoktur. Sırra tam odaklı zihin sayesinde, birey gökyüzünde doğup bir kelebek gibi uçabilir. Mor çiçek sır içeren varoluşsal ölümsüzlük iksiridir. Mor çiçek zirvede açınca, ölümsüzlük iksiri alt düzeylere akmaya başlar ve tüm bedeni sır dolu ölümsüzlük enerjisiyle besler. Birey ölümsüzlüğün tadını alınca coşar ve ölüm korkusundan kurtulur. Burada uyguladığımız çok isabetli çalışmalar sayesinde mor çiçek sırlarını samimi arayana açar. Uyanık zeka ve berrak farkındalık sayesinde mor çiçek akışkan hale gelir ve birey tam bir sükunet içinde sırrı içine alır. Uyanık zekaya ve derin kavrama gücüne sahip olmayanlar sır yolunu bulamazlar. Sükunete dalma ve sırrı içine alma yetisi en üst düzeyde olmayanlar sırrı algılayamazlar çünkü sırrı tutamazlar. Gerçek şu ki, sır sırrı tutabilenlere kendini açar. Sır şu ki, insan bedeni bir makine, bir biyorobottur. Bu beden makinesinin içinde olan ebedi varlık ise bilinçli öznedir. İnsanın formülü şöyledir: İnsan= Biyorobot + Ebedi Varlık. Birey bir makine gibi yaşamak için doğmamıştır ama sırrı bilmediğinde bir makine gibi yaşar ve bir makine gibi ölür. Bu makine hayatından kurtulmak için farkındalık yükselmelidir. Farkındalığın çiçek açması için insan sır dolu bir tohuma sahiptir. İnsan bedenindeki ebedi varlık, Mutlak olanın bir parçası olduğu için mutlak bilinçlilik haline gelebilme imkanına sahiptir. Fakat bunun gerçekleşmesi için birey, özünde saklı olan sırrı öğrenmelidir.”