Seçimler yaklaştıkça yaklaşıyor. Konuşulan tarih 14 Mayıs Pazar günüdür. Karar alınması, aday
adayları, temayüller, adayların belirlenmesi vs. derken; bir de bakarız ki, seçimler çoktan olup bitmiş.
Olup bitmiş de, peki ne olmuş? Cumhurbaşkanlığı seçimini ayrı tutuyorum. Şu an için bir Samsunlu
Cumhurbaşkanı seçilmesi mümkün görülmüyor. En son seçilen Samsunlu Cumhurbaşkanı Mustafa
Kemal Atatürk idi. Doğum tarihini soranlara; “19 Mayıs 1919 Samsun” cevabını vermişti.
Gelecekte, inşallah; memleketin bekası, birliği ve gücünü temsil edecek bir Samsunlu
Cumhurbaşkanımız da olur. Ancak, şimdi önemli olan milletvekillerimizin olmasıdır. Şu an için, öyle
göğsümüzü gere gere milletvekillerimiz var, diyemiyoruz. Bir takım girişimlerin olduğunu
duyuyoruz. Ortalıkta, bazı isimlerde dolaşıyor. Başarı şansımız var mıdır veya ne kadardır derseniz?
Çok fazla olduğunu ya da hiç olmadığını söyleyemeyiz.
Samsun’dan değil yaşadığımız yerden aday olmalıyız…
Başarı için; düşünerek, planlı, belirlenen bir strateji üzerine, yapılacak akılcı lobi çalışmaları son
derece önem kazanmıştır. Aksi halde serseri mayın gibi ortalıkta dolaşmak bir anlam ifade etmiyor.
Çok kolay bir iş değil. Son derece zor ve ancak akıllı bir strateji ile sonuç alınabilir. Bu çerçevede
öncelikler potansiyel aday adaylarını belirlemek lazım. Donanımlı, hemşehrilerimiz arasında ve
siyasette karşılığı olan isimleri tespit etmeliyiz. Her siyasi partiden ve seçim bölgelerinden
olabildiğince çok sayıda isim ortaya konabilmelidir.
İstanbul, Ankara, Bursa, Tekirdağ, Kocaeli, Sakarya, vd. illerde bu çalışmalar süratle yapılmalıdır.
Samsun’u saymıyorum. Çünkü, Samsun’da yaşayanlar yapılması gerekeni zaten yaparlar. Mesele,
en az Samsun kadar Samsunlunun yaşadığı, dışarıdaki Samsunluların başarısı ve milletvekili
olabilmeleridir. Samsun dışında yaşayıp da Samsun’dan aday olmaya kalkanlara şaşırıyorum. Evet,
Samsun doğduğumuz ve geldiğimiz yer olabilir, ama; doyduğumuz ve yaşadığımız yerden aday
olunmalıdır. Hem, herkes Samsun’dan aday olursa, seçilme şansını da son derece azaltır.
STK’lara önemli görevler düşüyor…
İşin doğrusu, Samsun’dan seçilecek 9 Samsun milletvekilinin yanına, diğer illerden seçilecek ilave
milletvekillerini koyabilmektir. Yoksa, aday adayları Samsun’da birbirini ezerken; yoğunlukta
bulunduğumuz illerde çok daha yüksek şansı kaybettiğimiz gibi, Samsun’da da Samsunlu olmayan
milletvekili adaylarının önünü açmış oluruz. Sonra yine dizimizi dövmeye devam ederiz. Taş
bulunduğu yerde ağırdır. Bulunduğu yerde bir karşılığı, bir değeri olmayanlar Samsun’da zaten bir
değer asla olamazlar…
Bütün bu işleri kurgulayacak, yapılandıracak, yönlendirecek ve yönetecek kurum STK’larımızdır.
Özellikle, bu günlerde STK yöneticilerimiz teyakkuz durumunda olmaları gerekmektedir. Yukarıda
belirtilen hususlar çerçevesinde zaman kaybetmeden çalışmaları yapmak durumundadırlar.
Buradaki en önemli argüman, yüksek oy potansiyeline karşılık seçilmişimizin olmadığını öne
çıkartmalıyız. Samsunluların adaylarının olmadığı listelere kesinlikle oy vermeyeceklerini üzerine
basa basa belirtmeliyiz… Hangi listede seçilecek yerden adayımız varsa, oyumuz onundur.