Seçim maratonu devam ediyor. Nihayet aday adaylıkları sona erdi ve adaylar açıklandı. Hayal kırıklıkları, küsmeler, çekilmeler, çemkirmeler devam ediyor. Siyaset uzun soluklu bir iştir. Öyle kısa vadeli, akşamdan sabaha sonuç alınacak bir iş değildir. Sabırlı, temkinli ve her şeyden önce azimli olmak lazımdır. Azmeden eninde sonunda muradına erebilir. Bazen yolunda olmak, yolunda ölmek de bir duruştur. Belki her yola çıkan hedefe ulaşmaz, ama; hedefe ulaşanlar, mutlaka yola çıkanlardır…
Partilerin, Samsun’daki gösterdikleri adayları hiç konuşmuyorum. Hangi parti kimi göstermiş, ya da göstermemiş; Samsunlu ölçer-biçer, tartar ve herkesin hissesini önüne koyar. Benim için önemli olan; Samsun kadar Samsunlunun yaşadığı, Samsun dışındaki bölgelerde, ne kadar Samsunlu aday vardır. İşin püf noktası ve esas üzerinde durulması gereken konu budur.
Listelerde yer alan samsunlu adaylar…
Ak Parti; Ankara 2. Bölge 6.sırada Kurtcan Çelebi, Bursa 1. Bölge 7.sırada İrfan Akkaya, İstanbul 2. Bölge 14.sıra dr. Hüseyin Eroğlu.
CHP; İstanbul 1. Bölge 13.sırada dr. Özcan Şükrü Baripoğlu.
İyi Parti, İstanbul 3. Bölge 16.sırada Mete Koca, yer aldılar. Bunun dışında da muhtelif partiler ve değişik sıralarda hemşerilerimizin bulunduğunu gördük.
Bulundukları sıra itibari ile seçilmeleri zor görünüyor. Biz yine de hepsi seçilsin ve Meclis’te yer alsın istiyoruz. Hiçbir zaman ümidimizi kesmeyelim ve bütün gücümüzle destek vermeye devam edelim. Bugün olmazsa, yarın mutlaka olacaktır. Evet, beklentimiz çok daha fazlaydı, ama eldekini en iyi şekilde değerlendirmek çok daha önemlidir. Bir taraftan da gelecek için hazırlanmalıyız. Gelecek yıl yerel yönetim seçimleri var. Şimdiden hazırlanmalıyız.
Doğru strateji çok önemlidir…
Hazırlanmalıyız, ama doğru stratejilerle hazırlanmalıyız. Aksi halde, sonuç alamayız. Peki, doğru strateji nedir? 1- Donanımlı olacağız. 2- Halkta geniş tabanlı karşılığımız olacak. 3- Aday olacağımız partilerde organik bağlarımız olacak. Yeter mi? Hayır… Çok güçlü bir şekilde lobi çalışmaları yapacağız. Hemşeriler olarak, bulunduğumuz bölgelerde; her daim etkinliklerle, gücümüzü ortaya koyacağız.
Yaşadığımız bölge, bizim her durumda kendimizi ifade edeceğimiz yerdir. Etkinliklerimiz, çalışmalarımız yaşadığımız yerlerde olmalıdır. Özellikle kapsayıcılık, lobi çalışmalarının yönlendirilip yönetilmesi acısından STK’lara büyük görevler düşmektedir. Yıl boyunca sürekli yapılacak etkinliklerle, etkimizi her kesime hissettirmeliyiz. Çalışmadan, tesadüfi sonuç almak mümkün değildir. Planlı çalışmak ise başarıyı çok daha fazla artırır…
