Geçmişten günümüze, insanların her zaman bir takım rahatsızlıkları olmuştur ve bu rahatsızlıklar da tedavi süreçlerini doğurmuştur. Bu tedavi süreçleri ise gelişerek şu zamanki halini almıştır.
Peki geçmişte kullanılan fayda sağlayan tedavilerin şu zamanda tekrardan kullanılması mümkün müdür? Cevap, evet. Bulunduğumuz çağda “en iyiye” ulaşmak için her kaynaktan faydalanılmakta ve tedavi süreçlerine eklenmektedir.
Psikolojik rahatsızlıklarda ise ecdadımızın kullandığı tedavi tekniklerinin insan psikolojisiyle doğrudan uyumlu olduğunu ve dönemin dünya koşullarına göre fazlasıyla insancıl olduğunu görebiliyoruz.
Ecdadımız tedavi için musikinin ve su sesinin insanları dinlendiren yönünden faydalanmış ve güzel kokularıda tedavi sürecine eklemiştir. Ibni-Sina’ya göre “Tedavinin en iyi yollarından biri hastanın akli ve ruhi güçlerini artırmak, ona hastalıkla daha iyi mücadele etmek için cesaret vermek, hastanın çevresini sevimli hoşa gider hale getirmek, ona en iyi musikiyi dinletmek ve onu sevdiği insanlarla bir araya getirmektir”.
Yani hasta olan kişiyi huzurlu ve seveceği bir ortama taşımanın faydalı olacağı öngörülmüş hatta fayda da sağlamıştır.
Bu durum şu şekilde bir soru akla getirmektedir, peki bu teknikler neden şu zamanda kullanılmıyor ve 4 duvar arasında hastalarla görüşme sağlanıyor? Görüşmeler için kullandığımız odaların iç tasarımı görüşmede kullandığımız teknikler kadar önemli olabilir mi?
Ecdad sadece musikiye ve mimariye önem vermekle kalmamış hekimlere de belirli kurallar getirmiştir. Doktorlara, hastalara karşı serin kalpli, ahlaklı, güzel huylu, endişeden uzak, samimi, şevkatli, hastaya güzel davranan insanlar olmaları gerektiği belirtilmiştir.
Yani buradan insan psikolojisi üzerine çalışan her bir tedavi merkezinin çıkarması gereken öğütler olduğunu görüyoruz. Tedavi tekniklerinden önce tedavi ortamı ve tedaviyi uygulayacak kişinin yapısı tedavide kullanılan ilaç ve teknikler kadar önemli ve faydalıdır. Ecdad bunu bizden çok daha önce keşfetmiş ve faydasını da görmüştür.
İnsan psikolojisi hususunda ihtisas yapanların alması gerektiği kadar psikolojik rahatsızlıkları olan kişilerinde ecdaddan alacağı öğütler pek tabii mevcut.
Öncelikle stres ve kaos ortamından kaçınmak ve sevdiğiniz huzur bulduğunuz ortamlarda bulunmanız en büyük ödeviniz.
Sonrasında ise kendinizi dünyanın güzelliklerine teslim etmeniz ve bu güzelliklerle vakit geçirmeniz gereklidir. Rüzgarın ağaçlara vurarak çıkarttığı sesler, güneşin tendeki sıcacık hissi, kuş sesleri ve hafif bir ney sesi ruhunuzu besleyecek ve bu dünyayla daha iyi ilişkiler kurmanıza yardımcı olacaktır.
Geçmişten öğütler çıkarıp, geleceğimizi aydınlatmak dileğiyle…
Meliha Aysun KOZAL