Bugün Türkiye’de Osmanlı yı anlayamamış bir “Osmanlıcılık”‘la, Osmanlıyı, düşmanlarının kaleminden okuyup tanıdığını zanneden bir “Osmanlı Düşmanlığı “taraftarlarının kör döğüşünü ibretle ve dehşetle izlemekteyiz.
Bu konuda da maalesef tam bir “kabilecilik mantığı”‘nın bataklığında tepişiyoruz.
Osmanlıyı savunanlar, o dönemin ayrıntılı tarihini okuyup, Osmanlıyı hata ve sevaplarıyla öğrenebilmiş değiller.
Tanzimat döneminde,O zamanın şartlarında ortaya çıkmış olan, “Türkçülük-İslamcılık-Osmanlıcılık” siyasi tartışmalarının ideolojik saplantısıyla savunulan bir “Osmanlıcılık” anlayışı, yine bir siyasi savunma hamlesi olarak karşımıza çıkıyor.
Osmanlıyı, hata ve sevaplarıyla bir bütün olarak savunmaya kalkan bu anlayış, zaman olarak da, anlayış olarak da,ideoloji olarak da yanlış…
Bu yanlışın üzerine kurgulanan bir de “Anti Osmanlıcılık “ideolojisi var ki, aman Allahım!!!
Nereden tutsanız dökülüyor. Elinizde kalıyor.
Bu Osmanlı düşmanlığı ideolojisini savunanların temel çıkış noktaları, Tayyip düşmanlığı”‘ndan kaynaklanıyor.
Bilgi kaynakları;
İngiliz’in, diğer unsurları Osmanlıya düşman etmek için uydurduğu “yalan ve iftiralar”.
Bir de, Yavuz a yenilen Şah İsmail ‘in uzantılarının mezhep düşmanlığından ve iktidar hırsından kaynaklanan iftiraları..
Ve bunların sonucunda yine “kabile mantığı “kıstasında topyekün karşı oluş.
Biz Osmanlıcıyız diyen Tayyip Erdoğan ve taraftarlarına karşı bir siyasi yelpazede bulunanlar ölümüne Osmanlı düşmanı..
Osmanlının, Ne Türk düşmanlığı kalıyor, ne Alevi düşmanlığı…
Osmanlıya kim Türk düşmanı demişti?
Şah İsmail taraftarlarıyla Timur un taraftarları.
Tabi ki öyle diyeceklerdi. Türk deselerdi, taraftarları Osmanlıya isyan ederler miydi, kılıç çekerler miydi?
Bu, Türkün, Türk le çatışması, İngiliz in de işine geldiği için konuyu körüklemiş.
O atmosferde söylenip yazılan iftiraları ve düşmanlıkları bu gün, siyasi maksatla kullanmak da tam bir insafsızlık!
Hele de Osmanlıyı, maturidi likten Eşarî lige geçmiş gibi göstermek de tam bir eblehliktir. Tamamen uydurma bir isnattır.
Osmanlı hem dibine kadar Türk, hem de net bir şekilde Hanefî ve Maturidî’dir.
Eş’arî olsa ne olur?
Hiç bir şey değişmez…
“Osmanlının Kayı Boyu”ndan saf bir Türk ırkı olduğunu dünyada bizimkilerin dışında bilmeyen var mı?
Osmanlı tabi ki de Türktü.
Ancak asla Türkçülük yapmadı.
Çünkü Osmanlı imparatorluğunda yaşayan nüfusun yüzde yetmişi Türk kökenli olmayan Müslümanlardan ve Hristiyanlardan meydana geliyordu.
O şartlarda Türkçülük yapmak, imparatorluğu dağıtmak için en tehlikeli bir yol olurdu.
Osmanlı bunu bilmeyecek kadar aptal değildi.
Daha sonra Osmanlının çok dikkat ve hassasiyet gösterdiği bu konuyu İngilizler siyasi ideolojiler kılığında Osmanlı toplumuna sokarak 20 yılda imparatorluğu dağıttılar.
Eğer Osmanlı Türk olmasa, Türk düşmanı olsaydı, Bu gün Osmanlıya, Türk değildi, Türk düşmanıydı diyenler piyasada olur muydu?
Dünyanın en büyük Türk nüfusu Osmanlı bakiyesi olarak Türkiye Cumhuriyetini kurabilir miydi?
Tabi ki Osmanlının da yanlışları, bizim bu günkü anlayışımıza uymayan uygulamaları vardı.
Ama, onları da o günün ve o yılların atmosferinde değerlendirmek gerekir.
Osmanlı, Alevî düşmanı da değildi.
Alevilere karşı olan bazı hareketleri, Şah İsmail ‘in ve daha sonra İran’ın kışkırtmalarıyla Anadolu’da baş gösteren kısmî birtakım isyanları bastırmaktan ibarettir.
Bu hareketler, alevi olan halka değil, isyan eden guruplara karşıdır.
Bu gün devletin PKK ya karşı olan mücadelesi gibi.
Bundan dolayı biz Türk devleti Kürt düşmanıdır diyebilir miyiz?