OMÜ Atatürk Kongre ve Kültür Merkezinde Çocuk İstismarı ve İhmalini İzleme ve Önleme Komisyonunca düzenlenen panelde sağlık çalışanlarının istismar vakalarında nelere dikkat etmeleri gerektiği ve istismarın önlenmesi için neler yapılması gerektiği konusunda sunumlar gerçekleştirildi.
Panele, OMÜ Rektörü Yavuz Ünal, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Tekin Balcı, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Terzi, OMÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cengiz Çokluk, OMÜ Başkekimi Prof. Dr. Davut Güven, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. ‘İSTİSMAR SADECE O AİLEYİ DEĞİL TOPLUMU ÇÖKERTEN BİR VAKADIR’ OMÜ Rektörü Yavuz Ünal, istismarı anlamak konusunda sağlık çalışanlarına büyük görev düştüğünü dile getirdi. Bilinçli sağlık çalışanlarının çocuğun korunması ve toplumda deforme olmaması konusunda ciddi katkı sağlayacağını bildiren Yavuz Ünal, “Sağlık çalışanı çocukta bir değişiklik fark eder ve istismarı tespit eder, bundan sonraki süreç adliyeye intikal eder. Ama bizim aslında burada yapacağımız şey bundan öncesidir. Bundan öncesi ebeveyni daha doğrusu henüz ebeveyn olmamış genç bireyleri, öğretmeni, hemşireyi ya da hekimi bu konuda eğitmek bu konuda bir duyarlılık oluşturmak ve bu hassasiyeti topluma yaymamız gerekiyor. İstismar sadece o aileyi değil toplumu çökerten bir vakadır. Çocuklarımız bizim korumamıza ihtiyacı var yani daha özel bir korumaya muhtaçlar. İstismar sadece fiili olan istismar da değildir, iki yaşındaki bir çocuğun eline tableti verip o çocuğu tablete mahkum etmek bir istismardır. Bir süre sonra o çocuk teknoloji bağımlısı haline gelecektir. Ve çocuk bırakın kendisini savunmayı, neyle muhatap olduğunu dahi fark etmeden büyüyecektir. ” ifadelerine yer verdi. ‘BİR SORUN VAR. VE BARINMA HAKKI BUNLAR TEORİK OLARAK KABUL EDİLİYOR Gazze’de insanlık tarihinde belki görülmeyen bir vahşet yaşandığını söyleyen Yavuz Ünal, şunları kaydetti:”Bir soykırım yaşanıyor Gazze’de. Çocuk hakkı ya da insan hakkı, yaşama hakkı ya da barınma hakkı bunlar teorik olarak kabul ediliyor. Ama teoriyle pratik arasında bir sorun var. Ve bu sorun aslında medeni yani bugünkü ifadeyle çağdaş ifadesi özel olarak kullanılıyor. İsrail’i yerleşimci olarak tanımlarsanız, arkasından o toprakların sahibi asırlardır orada yaşayan ve geçimini oradan sağlayan insanları bir terör eylemi olarak tanımlayabilirsiniz. Oysa ki insani olarak bakıldığında bunun kabul edilmesi mümkün değildir.” ‘BOZUKLUĞU,İNTİHAR GİBİ KISA VE UZUN VADEDE CİDDİ SONUÇLARA YOL AÇMAKTADIR’ Çocuk İstismarı ve İhmalini İzleme ve Önleme Komisyonu Başkanı ve Çocuk Ergen Psikiyatrisi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gökçe Nur Say, konuşmasında çocukların geleceğimizin teminatı ve toplumun en değerli varlıkları olduğunu dile getirdi. Çocukların sevilmeye ve korunmaya ihtiyacı olduğunu belirten Nur Say, “Dünya Sağlık Örgütü 18 yaş altı her bireyi çocuk, bir çocuğu fiziksel ve duygusal olarak zarar görmesine neden olan her türlü kötü muameleyi de çocuk istismarı olarak tanımlamıştır. Çocuk istismarı, madde kullanımı, kişilik bozukluğu, intihar gibi kısa ve uzun vadede ciddi sonuçlara yol açmaktadır. İstismar çoğunlukla tekrar edicidir, bir seferlik kalmaz hatta nesilden nesile aktarılır. Sanılanın aksine istismarcı yabancı birisi değil çoğunlukla çocuğun tanıdığı komşu, akraba gibi birisi veya ne yazık ki aileden birisi olabilmektedir.” dedi. ‘DÜŞÜNMEDİĞİMİZDEN BAZEN DE BİLGİ EKSİKLİĞİNDEN İSTİSMARI ATLAYABİLİRİZ’ Çocuk istismarının önlenmesinin önündeki en büyük engelin istismarın çoğunlukla gizli kalması olduğunu aktaran Nur Say, “Çocuklar bilişsel olarak yeterli olgunluğa ulaşmadıklarından istismarı sözlü olarak ifade edemeyebilirler veya baskı ve tehdit gibi sebeplerle istismar gizli kalmaktadır. Biz sağlık çalışanları da ebeveynlerin çocuklarına zarar verebileceğini düşünmediğimizden bazen de bilgi eksikliğinden istismarı atlayabiliriz. Tüm bunların sonucu olarak da istismar yıllarca devam edebilir, çocuğun ruhunda ve bedeninde, tamiri mümkün olmayan yaralar açmaya devam eder. Çocuklarla çalışan hekimler, hemşireler, sosyal çalışmacılar, öğretmenler gibi profesyonellerin çocuk istismarını hakkında farkındalığa sahip olmaları, istismarı önlemede ve baş etmede kilit rol oynamaktadır.” ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından Prof. Dr. Gülsüm Çamur ile Doç. Dr. Ahmet Turla, “çocuk ihmal ve istismarına sosyal hizmet yaklaşımı” ve “istismarı bildirim ve raporlama” konulu sunum gerçekleştirdi. Köksal ÖNER