İstanbul, Ankara, Bursa başta olmak üzere bütün Samsunlulara seslenmek istiyorum. Seçime aylar kaldı. Normal zamanında yapılırsa 18 Haziran 2023 olacak. Büyük ihtimalle bir düzenlemeyle biraz öne alınacak. Yani, her an bir düzenleme yapılarak, kendimizi bir seçim ortamında bulabiliriz. Bu durum çok net bir şekilde görünüyor.
Mesele, öyle veya böyle önümüzdeki aylar içerisinde bir seçim yapılacak. Peki, seçimde ne yapacağız? Nasıl bir sonuç bekliyoruz? İktidar ya da muhalefet birileri seçimi kazanacak ve memleketi yönetmeye devam edecektir. Bu seçimde, iktidar ve muhalefette genel olarak 60’lı, 70’li ve hatta 80’li yaşlardaki liderlerin yarıştığını son defa göreceğiz. İhtimal odur ki; bu seçim gelecek yıllarda Türkiye’yi yönetecek yeni liderlerin, kadroların da kendisini gösterdiği bir seçim olacaktır.
İstanbul, Ankara, Bursa Samsunluları’nda beklenti yüksek…
İstanbul Samsunluları, Ankara Samsunluları, Bursa Samsunluları olarak durumumuz nedir, bir hazırlığımız var mı? Beklentinin çok yüksek olduğunu, hepimiz biliyoruz. Beklentinin yeterli olamadığını daha önceki seçimlerde çok net görmüştük. Hatta, salt STK yöneticisi, STK desteği olmasının da bir faydası olmadığını görmüştük. Etkimizi, gücümüzü göstermek gerekir. Bunun için her fırsatı değerlendirmek önem taşımaktadır.
Her bir seçim bölgesi, bizim içinde çalışma bölgeleri olmalıdır. Potansiyel aday adaylarımız belirlenmeli ve isimleri hem partiler nezdinde ve hem de vatandaş nezdinde duyurulmalıdır. Ne kadar çok aday adayımız olursa, o kadar çok seçilme şansımız olur. Hiç kimse, ben tek olayım, başkası olmayınca, beni nasıl olsa seçerler dememelidir. Önemli olan, aynı zamanda donanımlı, iletişimi güçlü adaylardır. Sıradan isimlerin tercih edilmeyeceğini de çok iyi bilmemiz gerekir.
İstanbul Nüfusunun yüzde 3’ü Samsunlu…
İstanbul, Samsun’dan sonra en kalabalık olduğumuz yer. İstanbul Nüfusunun, yüzde üçü kadarı Samsun nüfusuna kayıtlı. Yani, İstanbul’da en az 3 milletvekilimiz olmalı. Etkin çalışmalarla bu sayı çok daha yukarılara çekilebilir. Burada da iş STK’lara düşüyor. Olabildiğince etkinlikleri arttırmak, tabana yaymak ve gücümüzü her kesime hissettirmek önem taşıyor.
Her şeyden önce çok güçlü bir lobi çalışması yapmak zorundayız. Öncelikle, üzerimizdeki ölü toprağını silkeleyip atmalıyız. Zaman kaybetmeden çalışmalara başlamak zorundayız. Her bir seçim bölgesinde, partiler bazında aday adaylarımızı belirleyip lobi çalışmalarını yoğunlaştırmalıyız. Evet, zaman çok kısa; ama, hiçbir şey her şeyin sonu değildir, her nefes yeni bir başlangıçtır…