Öğrenilen Hastalıklar

Devam eden ağrılar, süregelen bayılma atakları, doktorların çare bulamadığı fakat hastanın muzdarip olduğu durumlar…
Çözüm bulunamayan hastalıklara psikolojik dendiğini hepimiz biliyoruz. Peki nasıl oluyor da hasta bunun farkında olmuyor?
Psikolojik bir rahatsızlık nasıl oluyor da kendini fiziksel olarak gösterebiliyor? Psikoloji bir insanı nasıl bayıltır? Nasıl ağrılarını arttırır?
Her bireyin strese ve üzüntüye verdiği tepki farklıdır. Kimi bireyler stres ve üzüntüyü bedenine yansıtır.
Her ne kadar şaşırtıcı gelse de hastalıklar öğrenilebilir, burada hastalığı öğrenmekten kasıt hastalıkların getirdiği ikincil kazançlara bağlanmaktır.
Ev işi yapmaktan yorulan bir kadın somatizasyon göstererek yani fiziksel sebebi olmayan ağrıları yaşayarak yakınabilir ve bu sayede ev işlerinden kaçmak için geçerli bir mazereti olur.
İlgisiz kalan ve hoş tutulmak isteyen bir kişi bayılma eylemi gösterebilir ve bayılma eyleminden sonra gördüğü ilgiyle haz yaşayabilir.
Böylelikle ikincil bir kazanç oluşur ve kişi ikincil kazançlara öylesine tutunur ki farkında olmadan hastalanma eylemini devam ettirir.
İkincil kazanç demek, yaşanan bir durumun dolaylı olarak getirdiği kazançlardır. Bu kazançlar hastalanan kişi için ilgi, alaka görme ve sorumluluklardan kaçış, istemediği olaylardan uzaklaşma aracı olabilir.Bu kazançlar fiziksel olmayan hastalıkların devamına yol açar.
Bu noktada dikkat edilmesi gereken husus hasta kişinin bunu bilinçli şekilde devam ettirmemesidir. Hasta kişi gerçekten ağrı çeker, gerçekten bayılır gerçekten hastalanır.
İletişimdeki eksiklikler, kişinin çevresindekilerden beklentisini dile getirememesi, çevre baskısı, sevgi dilinin oluşmamış oluşu bu duruma zemin hazırlar. Bu durum kişinin bir psikoterapistle ve en önemlisi çevresindeki insanların desteğiyle çözülebilir.
Benzeri durum çocuklarda da vuku bulur. Her ağladığında etrafında pervane olan ve istediğini vermek için koşuşturan kişilerin varlığı çocuğun zihnine ‘ağlayarak her istediğimi elde edebilirim’ düşüncesini yerleştirir ve çocuk bilinçsiz bir şekilde özellikle yakın bakım vereni etrafında iken devamlı ağlamaya başlar. Bu sayede istediği ilgiyi fazlasıyla görerek hazza ulaşır.
Kısaca, sevgi iyileştirir. Koşul beklemeden verilen sevgi her birey için onarıcı ve iyileştirici bir özelliğe sahiptir.
Sağlıklı günler dilerim.
Meliha Aysun KOZAL

Bunları da sevebilirsiniz