Yeryüzünde kendi ihtirasları ve sapkın inançlarını hakim kılma uğruna dünya nizamını yerle yeksan eden hastalıklı ruhların hükümran olduğu zor zamanlardan geçiyor insanlık tarihi.
Karşısında bütün kutsal sıfatlarını sahiplenen ve terk etmemek için direnen bir avuç onurlu insan…
Bugün gözlerimizin önünde , Filistin’de , Suriye’de cereyan eden şey bu onurlu direnişin bir örneğidir.
Bu direniş bir ülke meselesinden çok insan onurunun var olma mücadelesidir aynı zamanda .Ve geldiğimiz noktada İnsanlığa sahip çıkan, vicdanını hiçbir menfaate değişmeyen , satmayan, alçaltmayan herkes için emeğin ve inanmışlığın sonucudur Suriye…
Umuyoruz ve inanıyoruz ki bu netice büyük zorluklara , dirençlere ,işgallere rağmen yer yüzünde bu kutsal sıfatları uğruna direnen tüm onurlu insanlara bir cesaret olacak , umut olacak .
Yeryüzünde mazlumların , ezilenlerin sömürülenlerin dayanağı , önlerinde yakılan meşalenin ışık kaynağıdır Türkiye …
Dünyanın hiçbir ülkesinde, Türkiye dışında bir ülkenin adını hep bir ağızdan haykıran çocuklar, Türk bayrağı dışında bir bayrağı kendi ülkesinin kalesine çeken insanlar, sokaklarda Türkiye dışında bir ülkeyi haykıran topluluklar göremezsiniz. Bu teveccüh Türkiye’ye özgüdür.
Ayak bastığı hiçbir toprağı kendi hegemonyası altına alma planları kurmayan, sömürünün her şeklini kesin ve keskin bir ifade ile reddeden Türkiye, bütün coğrafyalardaki mazlumların dün olduğu gibi bugün de umut ışığı olmayı başarmıştır.
Türkiye, müslüman olduğu için değil, merhamet sahibi olduğu için canavarların dişleri arasında hak arayanların son kalesidir.
İnandığı kutsal emrin bir gereği olarak bu toprağın insanı mazlumlara karşı her zaman duyarlıdır,
Ayak bastığı hiçbir coğrafyada, mazlumların emeğini sömürmeyen , para ile kimseyi satınalma stratejisi gütmeyen , hakkı sahibine teslim eden bu ülke, bütün şeytanlar pay alma mücadelesinde koştururken, beklenen olmanın bereketini Allah’ın bir lütfu olarak yaşamaktadır.
Atlatmış olduğu badirelere , içeriden ve dışarıdan müdahalelere , etrafındaki yakın ve uzak coğrafyada yaşanan bunca savaşa, kendi topraklarında yaşanan ayaklanmalara ve daha birkaç yıl önce 11 vilayetinde yaşadığı büyük depremlere ve yıkımlara rağmen, halen ayakta kalabilmesi Allah’ın bu ülkeye bir lütfu değil de nedir!