10 Ocak 1961 tarihinde 212 sayılı kanun ile yürürlüğe girerek, basın mensuplarımızın haklarını düzenleyen ve “Çalışan Gazeteciler Günü” olarak kabul edilen bu özel günü hep birlikte kutlamaktayız.
Gazetecilik, halkımızın haber alma hakkını kullanmasına yardımcı olmak amacıyla doğruluk, tarafsızlık, objektiflik, özel hayata ve kişilik haklarına saygı gibi değerleri uhdesinde barındıran önemli bir meslektir.
Bir fotoğraf karesi için saatlerce en doğru anı bekleyen, bir satır haberle birçok hayata umut olabileceği gerçeğini unutmadan çalışan her şartta görevleri peşinde koşan, gazetecilik mesleğinin zor şartlarına rağmen zaman ve yer kavramı gözetmeksizin hizmet eden gece gündüz çalışan, demokrasinin yanında saf tutan, millet için yazan, emek veren toplumsal bilinci ve kamu yararını gözeterek emek veren, toplumsal sorunları dile getiren, bir meslektir gazetecilik.
Bilgi çağında bireyin haberdar olma, bilgiye erişim gibi talepleri artık vazgeçilmez temel haklarından sayılmakta. Toplumun etrafında olup bitenlerden sağlıklı şekilde bilgilendirilmesi, bilginin harmanlanması ve değerlendirilmesi ise başlı başına bir süreç. Kamu yararına hizmet yapmakta olan gazeteci arkadaşlarımız, ülkemizin geleceği ve milletimizin menfaatleri doğrultusunda ilkeli, doğru ve tarafsız bir şekilde çalışarak halkın haber alma hakkını sağlayan ve toplumun genel talep ve görüşlerini kamuoyuna yansıtma görevini üstlenen basın mensuplarımız, milletin duygularına tercüman olarak Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi bu milletin müşterek sesi olmaya devam etmektedir.
Bu nedenlerle gazetecilik, 24 saat aralıksız sürdürülmesi gereken, kamusal hizmet niteliğinde bir meslektir. Öyle ki demokratik sistemin vazgeçilmezi, olmazsa olmazıdır. Bu duygu ve düşüncelerimle, milletimizin ortak sesi olmanın ötesinde, kamuoyunun vicdanını temsil eden tüm basın mensuplarımızın ‘Çalışan Gazeteciler Günü’nü’ kutluyorum.