Yıllarca emek verdiğimiz. Büyüsün, gelişsin, kök salsın diye çaba sarf ettiğimiz. Adeta, bir bebek gibi gözümüzden dahi sakındığımız. Samkon-Samsun Sivil Toplum Kuruluşları Konfederasyonu, artık bitme noktasına doğru hızla ilerliyor. Her ne kadar canımız sıkılsa, içimiz burkulsa da gidişe çare olmuyor/olamıyor. Gönül arzu ederdi ki; kişisel hesapları, kısır çekişmeleri, egoları bir yana atalım, birlik beraberlikle bayram havası içerisinde kongremizi yapalım. 20 Ekim 2024 Pazar günü yapılacak Samkon Kongresi’ne; bütün derneklerin, federasyonların görüşü alınarak ve katılımıyla tek liste halinde, yek vucud olarak gidilmesi, Samsun’un ve Samsunluların kazanacağı tek çözümdür.
Aksi olursa, başta bu işin müsebbibleri olmak üzere, herkes kaybedecektir. Belki, birileri kartvizit bastıracak, çok önemli kişiler olduklarını zannedecekler; ama, düştükleri durumdaki zavallılıklarını örtmeye yetmeyecektir. Başarısızlığın başı olmak, hiç kimseye bir şey kazandırmaz. Ancak, birlik olunursa; başarının sade bir paydaşı olmak dahi, çok değerli olacaktır. Akıl sahibi her kişi; birlikten, beraberlikten, başarıdan, daha güçlü olmaktan yana mutlaka taraf olacaktır/olmalıdır.
İstanbul Samsunlarının tek çıkış yolu birlik olmaktır.
Bu yapılarda, herkesin emeği, katkısı var; birilerinin kişisel hesaplarına ya da egosuna kurban edilemez/edilmemelidir. Her ne kadar federasyon, konfederasyon yapılanmaları içerisinde dernekler dışlansa da, hiç kimse birlik beraberlikle daha güçlü olmaya karşı durmaz/duramaz… 1990’lı yıllarda büyük bir heyecanla yapılandırdığımız, İstanbul Samsunluları mutlaka bir çıkış, bir yol bulup ilerleyecektir. Her ne kadar, federasyonlar ve konfederasyon; kendilerini var eden derneklerden soyutlansa da, esasen derneklerin çekilmesiyle tamamen boşta kalacaklardır.
Derneklerden, tabandan güç alamayan federasyonlar ve konfederasyon sıradan bir derneğin dahi ortaya koyduğu etkinliği yapamaz duruma düşmektedir/düşmüştür. Son 10 yıldır, adım adım bu noktaya doğru gelinmiştir. Ya etkinlik yapamaz olmuşlar ya da cılız etkinliklerle ses duyuramamışlardır. Sonuçta, İstanbul’da Samsunluların güçlü bir birliğe, güçlü bir sese ihtiyacı vardır. Birlik ve tek adayla seçime gitmenin dışında hiçbir şey durumu kurtarmaz.
Çözüm ve Güçlü bir yapılanmayı ortaya koymalıyız…
Çözüm, çözümsüzlüktür; deyip, yola devam edemeyiz. Mutlaka, bir çözüm bulmak zorundayız. Aklın yolu birdir. Aslında, çözüm çok basit ve kolaylıkla hayata geçirilebilir. Şu ana kadar adaylığını açıklamış iki çok değerli dostumuzun, güç ve birlik adına feragat ederek, her ikisinin de onursal başkan olarak devam etmeleri; arzu edilirse, üçüncü onursal başkan olarak ben de yer alabilirim. Aynı zamanda; tabanda güçlü bir dernek başkanı hemşerimizin başkanlığında, geniş temsilli bir yönetim kurulu oluşturularak herkesi kucaklar ve yola devam edebiliriz.
Yapıyı destekleyen ve daha güçlü kılmak üzere, geçmiş dönemlerde; konfederasyon, federasyon ve derneklerde başkan ve yöneticilik yapan aktif hemşerilerimizden oluşan bir yüksek istişare kurulu teşkil edilmelidir. Yine; sanatçı, sporcu, siyasetçi, işadamı, akademisyen, bürokrat vb. tanınmış etkili hemşerilerimizin, dostlarımızın bulunduğu bir onur kurulu kurulmalıdır. Dolayısıyla; kargaşaya mahal vermemeli, hiç kimse dışlanmamalı ve herkes en fazla katkı sağlayacağı konumda bulunmalıdır. Ben, bütün hemşerilerimin birlikten beraberlikten ve çok daha büyük güce ulaşmaktan yana olacaklarına, bütün samimiyetimle inanıyorum. Bu güç; herkesin katkısı ile oluşan ve gereğinde herkese destek olacak, bir yapılanmayı ortaya koymaktadır/koyacaktır.