HDPKK İSLAM ve Kürt düşmanıdır hakkımızı helal etmiyoruz…
Börü ve arkadaşlarını katleden canilere lanet yağıyor!..
HDPKK’nin çağrısı üzerine Türkiye’nin toplumsal birlik ve beraberliğine yönelik son yılların en önemli provokatif olaylarından biri olan 6-8 Ekim vahşeti, hafızalardaki tazeliğini koruyor.
HDPKK’lı teröristler tarafından canice katledilen mazlumların yakınları da “Allah kimsenin hesabından vazgeçmez.
Bizler hem bu dünyada hem de ahirette onlardan dâvâcıyız” dediler.
HDPKK’nin kışkırtmaları sonucu terör örgütü PKK yandaşlarının gerçekleştirdiği 6- 8 Ekim vahşetinin üzerinden tam 5 yıl geçti.
HDPKK’nin tutuklu eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın çağrısıyla sokaklara inen PKK’lı caniler, 2014 yılının Kurban Bayramı’nda Müslüman Kürtlere karşı büyük bir kıyıma girişti.
Ellerinde kurban etiyle yoksulların kapılarını aşındıran gençler;
linç edildi, sakallı insanlar, tesettürlü kadınlar hedef alındı,cami ve Kur’an kursları ateşe verilip yağmalandı.
2 polisin şehit edildiği olaylarda,Yasin Börü ve 3 arkadaşının da aralarında bulunduğu 31 kişi vahşice katledildi. 331’i polis memuru,438’i sivil vatandaş olmak üzere 769 kişi de yaralandı. Çatışmalarda 5 örgüt mensubu ölü, 3 örgüt mensubu ise yaralı olarak ele geçirildi.
Ülke genelinde 36 ile sıçrayan olayların fitilini ateşleyen HDPKK’li Selahattin Demirtaş ise terör soruşturması kapsamında tutuklanarak Edirne F Tipi Cezaevi’ne konuldu.
HDPKK’lı teröristler tarafından canice katledilen mazlumların yakınları da sorumluların cezalarını sonuna kadar çekmesi gerektiğini belirterek, “Allah kimsenin hesabından vazgeçmez. Bizler hem bu dünyada hem de ahiretten onlardan dâvâcıyız” dediler.
HDPKK Merkez Yürütme Kurulunun çağrısı üzerine 6-7 Ekim 2014’te, Ayn el Arap bahanesiyle düzenlenen izinsiz gösterilerde katledilen;
Yasin Börü,
Hasan Gökgöz,
Hüseyin Dakak,
Riyad Güneş ve
Turan Yavaş’ın yakınları,saldırının yıl dönümünde aynı acıyı derinden yaşıyor.
“Allah hakkımızı yanlarına bırakmasın”
Yasin Börü’nün babası Fikri Börü, yaptığı açıklamada, “Onlar sürekli aklımızda, hiç çıkmıyor.
Allah kimseye o günleri yaşatmasın. Küçük kardeşi onu hiç görmedi,şimdi ise fotoğrafına bakıp ‘Yasin ağabey mezarda’ diyor.
Kim sebep oldu, bize bu acıyı yaşattıysa Allah hakkımızı yanlarına bırakmasın.
Yasin şu an sağ olsaydı 21 yaşındaydı, belki de üniversitede olacaktı.
Hayalleri yarım kaldı ama Allah’ın izniyle onlar cennetlik” dedi.
Oğlunun mezarını ziyaret ederek, teselli bulduklarını anlatan acılı baba, “PKK,HDP artık gençleri kullanmasın, çocukların hayalleriyle oynamasın” diye konuştu.
“Bunlar Kürtlerin düşmanı”
Hasan Gökgöz’un babası Mehmet Gökgöz ise, “Hepimiz Kürdüz, bu memleketin evlatlarıyız.
Ne hakları vardı bizi bu hale düşürmeye?
Bunlar Kürtlerin düşmanı.
Herkes her dili konuşuyor,çünkü serbest.
Ülkeye faydası olmasın diye doktor, mühendis ve öğretmen olacak çocukları kaçırıyorlar.
HDP, Kürt milletinin düşmanıdır. Sözde Kürtlerin hakkını savunduğunu söyleyenler aslında Kürt halkını ve hakkını savunmuyor. HDP, Kürtleri aldatıyor.
HDP, PYD ve PKK arasında hiçbir fark yok. Bunların hepsi aynı.
Bunların dâvâsı insanları katletmek. Kandil ne ise Diyarbekir’deki HDP binası da aynıdır. HDP, burada gençlik kolları adı altında veya piknik adı altında gençlere eğitim veriyor,beyinlerini yıkayıp Kandil’e gönderiyor.
Kandil’de ellerine silah verip kardeşlerini öldürmeleri isteniyor.
HDP onların beyinlerini yıkıyor” dedi.
“Sokağa çıkanlar dindar kişilere canice saldırdı”
Katledilen Turan Yavaş’ın kardeşi Kenan Yavaş da HDP’nin yaptığı açıklama ile o gün insanların sokağa çağrıldığını belirtti.
Yavaş, “Sokağa çıkanlar dindar kişilere canice saldırdı,birçok kişiyi katlettiler. Ben de ağabeyimle Kurban Bayramı’nda fakirlere et dağıtmak için çalışıyorduk. Olaylar başladığında ben eve geldim. Elimdeki etleri dağıtamadım.
Ağabeyim ise kurban eti dağıtıyordu. Ağabeyim sakallı olduğu için arkadan vuruluyor.
Onu hastaneye götüren bir kişi,onun telefonundan aradı,ağabeyimin vurulduğunu, hastaneye götürdüklerini söyledi.
O kişi tekrar aradığında ağabeyimin öldüğünü söyledi” şeklinde konuştu….
Cuma ASLANOĞLU
