Gül, iktidarın Filistin politikasını yerden yere vurdu

Yeniden Refah Partisi Teşkilattan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nureddin Gül, Samsun İl Başkanlığı’nın aylık düzenlediği İl Divan Toplantısı’na katıldı. Gül, toplantıda, neden iktidara gelmeleri gerektiğini, “Gazze’ye bombalar yağarken, mazlumların üzerine bombalar yağarken kınayan iktidar yerine icraat yapan bir iktidar olsun” diyerek özetledi. Gül ayrıca, ekonominin halinin ortada olduğunu, insanların çöpten ekmek topladığını belirterek, 7 bin 500 lirayla geçinmek zorunda olan emeklilerin varlığını hatırlattı. Gül, “15.000 TL 20.000 TL kira ödeyecek ayda 7 bin 500 TL maaş alacak bu kabul edilebilir mi?” diye sordu.

Daha seçime gitmeden “Zincirler kırılsın Ayasofya açılsın” diye haykırdıklarını ve Ayasofya’yı  açtırdıklarını dile getiren Gül, “Toplumu bozan, aileyi bozan, LGBT ve buna benzer sapkınlıkların önüne geçilmesi gerekir” dediklerini ve toplumun, hükümetin gündemine bunu taşıdıklarına işaret ederek, “Daha iktidara gelmeden icraatlarımız gelmeye başladı. ‘İstanbul Sözleşmesi yırtılıp atılmalı’ dedik, her ortamda her platformda bunu haykırdık. Allaha hamdolsun yırtılıp atıldı. Pandemi sürecinde oynanan oyunu ortaya koyduk, bugün ‘Erbakan haklıymış’ diyorlar. Erbakan hocamızın 30 yıl önce 20 yıl önce konuştuğu ne varsa ‘Meğer Erbakan ne kadar haklıymış’ diyorlarsa şimdi de yine aynı şekilde Genel Başkanımız Fatih Erbakan’ın ortaya koymuş olduğu bütün görüşler çerçevesinde yine aynı cümleleri kuruyorlar” dedi.

Cumhur ittifakı ile birlikte seçime gittiklerini yüzde 3 oy alarak, 75.000 oyla hazine yardımından mahrum kalarak seçimden çıktıklarını kaydeden Gül,  “Seçim Koordinasyon Merkezi Başkanlığı’nda görev yapıyordum. En az yüzde 6-7 oy almayı beklerken yüzde 3 aldık. Bizi sevindiren durum nedir? Yeniden meclisin kürsüsünde yeri ve zamanı geldiği zaman ‘Banane Amerika’dan banane Amerika’dan” diye haykıracak bir Erbakan’ı meclise göndermiş olmamızdır. Yeniden Refah Partisi’nin %3 değil 0,5 alacağını iddia edenler.. %1 alacağını iddia edenler.. Anketlerde, ‘ Yeniden Refah Partisi’ne oy verecek misiniz?’ diye soru sorma gereksinimi duymayanlar, ‘Seçimin sürpriz partisi, kazananı Yeniden Refah Partisi’dir’ diye ilan ettiler” diye konuştu.

Seçimden çıktıktan sonra yine aynı tavrı, aynı duruşu ortaya koymaya devam ettiklerini vurgulayan Gül, “Biz hayra motor şerre fren olmak zorundayız. Biz 54 yıllık siyasi bir geleneğe sahip, bugüne kadar doğru bildiğimizi söylemekten imtina etmeyen bir siyasi hareketiz. İşte ekonominin hali ortada, insanlarımız çöpten ekmek topluyor. Bunu haykırmak zorundayız. Evet 7 bin 500 lirayla geçinmek zorunda olan emeklilerimiz var maalesef. 15-20 bin lira kira ödeyecek, ayda 7 bin 500 lira maaş alacak. Bu kabul edilemez. Seçimden önce söz verdiğimiz toplumun işte EYT’liler, uzman çavuşlar, kamu mühendisleri , staj mağdurlarımız, engellilerimiz, nafaka mağdurlarımız daha nice topluluklara vermiş olduğumuz sözlerin takipçisi olarak, bir bir meclise kanun tekliflerimizi, bu sorunların çözümü için mücadelemizi ortaya koyuyoruz. Bunu yapmak zorundayız” açıklamasında bulundu.

Vatandaşın artık Yeniden Refah’ın vaktinin geldiğini söylediğinin altını çizen Gül, “Geçtiğimiz günlerde Genel Başkanımızın katıldığı bir televizyon programında sunucu hayretlerini gizleyemedi ve ne dedi? ‘Sayın Erbakan sizin yapmış olduğunuz bu muhalefeti, sözde ana muhalefet partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi bile yapamıyor. Nasıl ittifak üyesisiniz?’ Ee biz ittifaka girdik, yanlışa yanlış demeyeceğimizi mi iddia ettik? Her dediklerini kabul edeceğimizi mi ortaya koyduk? Bugün bu duruş ortaya koyduğumuz için sokakta kimin kapısını çalarsanız çalın ‘Artık yeter Refah’ın vakti geldi.’ diyor” ifadelerini kullandı.

Seçim başvurularının başladığını ve Türkiye’de ilçelerde Yeniden Refah’tan aday olmak için adeta bir yarış olduğunu söyleyen Gül, “Belediye meclis üyesi olmak isteyenler, belediye başkanı olmak isteyenler partimize akın ediyor. Hiçbir siyasi partiye bu kadar kısa bir zaman dilimi içerisinde böylesine bir büyüme nasip olmamıştır. 25 günde yapmış olduğumuz üye sayısı neredeyse 20 bin.  Adını sanını duyduğunuz, çok çok iyi bildiğiniz birçok siyasi partinin sayısından daha fazla. Bu kadrolar inanmış, Allah’a hamdolsun. Hedefe kilitlenmiş bu kadrolar.  Önce 2024, ardından da 2028’de Yeniden Refah iktidarı için çalışmaya söz vermiş bu kadrolarımız. Milli görüşün daha nice 40 yılları olacak Allah’ın izniyle” şeklinde konuştu.

“Kınayan İktidar değil İcraat yapan İktidar”

“Evet neden iktidar olmak zorundayız biliyor musunuz?  Gazze’ye, mazlumların üzerine bombalar yağarken kınayan iktidar yerine icraat yapan bir iktidar olsun diye.. Yirmi gündür eşi benzeri görülmemiş bir katliama sahne oluyor Filistin. Bütün dünya izliyor..  10 bin Filistinli kardeşimiz şehid oldu. 2 bin 500 tane çocuk bebek şehid oldu. 2 bin kadın şehid oldu. Biz ne yapıyoruz? Kınıyoruz sadece. Kınama kelimesi literatürde bu kadar basit bir kelime olmamıştır. Çözüm noktasında olanlara soruyoruz. Ne yapıyorlar? Kolombiya, Arjantin, Uganda, Brezilya Devlet Başkanlarını arıyorlar. Ey Amerika, ey Avrupa diyerek sesleniyorlar. ‘Görmüyor musunuz?’ diyor. Yahu niye görecekler? Zaten bu zulmü yapan onlar. Kimi kime çağırıyorsunuz? Zaten bu zulmün sahibi bunlar değil mi? Onları niye göreve çağırıyorsunuz? Onlar zaten kendi görevlerini yapıyorlar. Hani Fransa’da 13 tane sivil öldürüldü diye dünyayı ayağa kaldıran o dünya liderleri nerede? O günün Türkiye Başbakanı da dahil olmak üzere Fransa’nın sokaklarında kolkola girip teröre lanet okuyan 12 tane sivil için, kolkola girip yürüyüş yapan o dünya liderleri nerede? Ama sözkonusu Müslüman canı olunca hiçbir kıymeti harbiyesi olmuyor demek ki.

Bugün divan toplantısındayız. 20 yıl boyunca Avrupa Birliği’nin kapısında bekledik. 2010 yılında Ankara Kızılay meydanında kutlamalar törenler yapıldı. Avrupa’da tıpkı UEFA Şampiyonasında şampiyon olan Galatasaray gibi Avrupa birliğine girdik kutlamaları yapıldı. 20 yıllık zaman dilimi içerisinde Avrupa Birliği kapısında bekleyen bir Türkiye.. 20 yıl Avrupa’nın kapısında vermiş olduğumuz mücadeleyi İslam Birliği için vermiş olsaydık bugün bu zalimler çocuklarımızın başına bomba yağdıramazdı. Amerika, İngiltere, Fransa Ege ve Akdeniz’e donanmalarını gönderiyor ve biz buradan izliyoruz.. Şu anda neyi bekliyoruz? On binlerce kilometreden Amerikan donanması askerleri füzeleri mühimmatları buraya getiriyor. Biz hemen karşımızdaki Gazze’de görmüş olduğumuz yangını izliyoruz. Rabbim sonumuzu hayır eylesin. Gayrı eylem zamanıdır kardeşim. Bu eylemi ortaya koyması gerekenler de biran önce bu eylemi koymak zorundadır”