DEMEYECEĞİM, BAHSETMEYECEĞİM.

Ramazanı bitirdik. Geldik Ramazan Bayramına. Ramazan Bayramı, Türk İslam âleminde mübarek olsun. Her gününüzün bayram tadında geçsin. İsterim ki herkes sağlıklı, huzurlu, mutlu, başarılı olsun. Bu sefer,karamsarlıktan uzak, bayramı şekeri tadında bir yazı olsun istiyorum.

Demeyeceğim, bahsetmeyeceğim.

Günümüz ekonomik sıkıntılarından, hayat pahalılığından, 3600 ek göstergenin Temmuz ayından itibaren uygulamaya başlasın talebinden, öğretmen camiasının uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik ödemelerinin emekliğe de yansıması feryadından, alım gücünün azaldığından, yüksek enflasyondan, her gün artan zamlardan, yaklaşık bir yıldır TV’deki kanallarının birçoğundaki tartışma programlarında sorulan, aranan, merak edilen Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayının kimin olacağından bahsetmeyeceğim. Bu konulardankonuşmayacağım.

Demeyeceğim, bahsetmeyeceğim sözleri bana Romanya’da Ermeni azınlığı milletvekili VarujanPambuccian ile aramda geçen bir diyaloğu hatırlattı.

Ermeni azınlığı Milletvekili Varujan Pambuccian

Romanya Köstence Ovidius Üniversitesi Türkoloji Kürsüsünde, 1997-2001 yılları arasında Türkoloji okutmanı olarak görev yaptığım dönemde. Romanya, Moldova ve Bulgaristan’dan azınlık temsilcileri ve milletvekillerinin katıldığı bir toplantı olmuştu. Toplantıya davetli ve izinli olarak katılmıştım.

Üç gün süren toplantı tamamlandıktan sonra Köstence’de Tuna Nehri üzerinde gemide katılımcılarayemekli eğlence yaptılar. Yemekler yeniyor, içecekler içiliyorken Ermeni milletvekili Varujan Pambuccian ile sohbet ediyorduk.

Pambukçuyan (Okunuşu) dedelerinin, Adana’da pamuk işi uğraştıklarından bu soyadını aldıklarını, 1915Ermeni Tehciri esnasında Adana’dan Romanya’ya göçtüklerinden bahsetti. O, Türkçe, İngilizce, Ermenice ve Romence dillerini iyi konuşuyordu. Kendisi vekil olmadan öncesinde, Bükreş Üniversitesinde matematikçi akademisyen olarak görev yapmış.

Gemideki katılımcıların keyfinin yerinde olduğu, sohbetin en koyulaştığı bir anda bana Profesör bu gece çok güzel bir gece, bütün azınlıklar hoşgörü içinde, empatinin zirve yaptığı bir gece. Bu güzel gecede sizeTürklerin, 1915’te yaptığı Ermeni soykırımından bahsetmeyeceğim, gecenin tadını bozmayacağım dedi.

Bunun üzerine Sayın Pambukçuyan bu gece güzel bir gece haklısın, ben de Ermenilerin işgalci Rus ordusuna katılıp, Rus subaylara kılavuzluk yapıp Türk şehirleri ve köyleri basarak 100 binlerce Türkü katlettiklerinden, Ruslar adına casusluk yaptıklarından, Türkleri çoluk çocuk demeden öldürdüklerinden, hamile Türk kadınlarının karnını deşip bebekleri ellerine alıp poz verdiklerinden, Türkleri camiye doldurup,  üzerlerine benzin dökerek yaktıklarından bahsetmeyeceğim. Bu gecenin hoşgörü ortamını bozmak istemiyorum ben de sizin gibi, dedim.  Pambukçuyan bu sözlerim üzerine hemen konuyu değiştirdi.

Yurtdışına gönderilen devlet görevlileri, diplomatik nezaket kuralları içinde, ilmi siyaset dersi almış gerektiği anda karşındakine aynı üslupla cevap vermeyi bilen hazırcevap biri olmalıdır.

Biz dönelim asıl konumuza. Hayata olumlu bakan, mutlu olan, sohbetleriyle mutlu eden, umut veren, insanın içini rahatlatan, kan kussa da kızılcık şerbeti içtim diyebilen kişilerle iletişim kurmayı yeğliyorum.

Kızılcık şerbeti deyince; Gönülden Kaleme adlı şiir kitabımdan “Yavrum” başlıklı bir şiirim aklıma geldi.Anlaşıldı şimdiden bu yazım şiir ağırlıklı olacak.

Gönülden Kaleme kitabımdaki “Yavrum”, “Kızım”, “Kızıma Nasihat”, “Kızlarım” başlıklı şiirlerimde, ne kadarilk bakışta bireysel duyguları dile getirdiğim ve kendikızlarıma hitap ettiğim şeklinde gözükse de aslında sözlerim, Türk Dünyası’nın bütün çocuklarınadır. Kızlarımın şahsında tüm Türk Dünyasının çocuklarına,gençlerine hitap ediyorum.

YAVRUM

Kan kus,

Kızılcık şerbeti içtim de.

İçini, sırrını eller bilmesin.

El ağızı kese değil büzemezsin.

Sen gül, düşmanların inlesin…

Samsun Lâdik Akpınar Köy Enstitüsü mezunu babam aynı zamanda ilkokul öğretmenimdi. Daha ilkokulda iken biz öğrencilere Sır saklamak güzel bir meziyettir. Sırınızı başkası ile paylaşmayın, Söyleme sırını dostuna, o da gider söyler dostunaderdi.

Hayata olumlu bakmamızı, kan kussak ta başkasınadaha çok düşmana karşı kızılcık şerbeti içtim deyin derdi. Siz hayata ve çevrenizi gülün, gülümseyin, karşınızdaki düşmanlarınızla kavga etmeden,  onları gülerek kahredinderdi.

Aile ve devlet terbiyesi almış biri olarak; İyi insan olmaya çalışıyorum. İyilik yapıyorum. İyilik yapan kötülük buluyor hocam dediğinizi duyar gibi oluyorum. Olsun… Sen iyilik yap, at denize, balık bilmez ise Hâlık bilir.

Yaptığım iyilikler, zor anlarımda hep karşıma çıktı. Yaptığım iyilikler sayesinde hep işlerim yoluna girdi. Bu nedenle hep kendimi şanslı hissederim.

Haddimi bilir, hakkımı isterim. Hakkınızı yedirmeyin. Siz de böyle yaparsanız başarılı, mutlu ve huzurlu olursunuz.

YAVRUM

Kapılma mal hırsına,

Bırak kubbede hoş bir seda,

İyi insandı desinler, tabut arkasında,

İncitme kimseyi, kalp kırma,

Yeme kul hakkını,

Sen de razı ol hakkına,

Ama, verme fırsat, hakkına saldırana…

                                 

KIZIMA NASİHAT

Kızım senden çok şey değil,

Yalnız dört harf öğren istiyorum,

Ne ol baba dersen kızım,

E, DE, E, PE diyorum.

Edepli ol kızım.

Haydi, sana güveniyorum.

KIZLARIMA

Gül kızım,

Gül.

Gül bitsin gamzelerinde.

Gül kızım,

Gül.

Her şey olsun gönlünce.

KIZIMA

Gül kızım,

Gül.

Gül eğlen.

Dolu yaşa boş dünyada

Fakat iffetli ol,

Töreden şaşma.

Kızlarımı seviyorum. Onlara güveniyorum. Sizler de çocuklarınızı sevin. Çocuklarınızın başını okşayın. Çocuklarınıza sevginizi gösterin.  Peygamberi efendimiz;seven, sevdiğine sevgisini açıklasın buyurmuştur. Siz de çocuklarınıza, ailenize, eşinize sevdiğinizi sözle söyleyin. Şu bayram günlerinde sevdiğimizi bir kez daha söz ile söyleyelim hadi…

Biz Türk erkekleri, özellikle babalar, çocuklarına hatta eşlerine bile sevgimizi söylemekten uzağız. Severiz ama içten severiz. Sevdiğimiz sözle söylemeyi gereksiz buluruz. Sevdiğimizi belli etmeyiz. Ama kadınların çoğu işitseldir. Sevildiğini söz ile duymak ister. Güzel bulunduklarının farkında olunmasını bekler. Yaptıkları en ufak bir imaj değişikliğinin fark edilmesini ve sözle belirtilmesini beklerler.

Sevilen çocuklar, sevgi ortamında büyüyenler iş ve ev hayatında mutlu ve başarılı olur. Sizlerin ve çocuklarınızın iş ve ev hayatında huzurlu, mutlu ve başarılı olmasının diliyorum.

Dargınlıktan uzak, barış, sevgi, hoşgörü içinde bir bayram geçirmenizi dilerim. Sevgiyle kalın. Yunus’un dediği gibi; sevelim, sevilelim…Bu bayramı bayram tadında yaşayalım hadi…

Selam, sevgi ve dua ile…

Namık Kemal YILDIZ.

Bunları da sevebilirsiniz