CHP Samsun Milletvekili Kemal Zeybek, “Kuşku yok ki Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu en büyük sorun, diğer sorunların da nedenini oluşturan AKP iktidarı sorunudur. Bugün, Cumhuriyet tarihimizde ilk kez işsiz sayısı çalışan sayımızdan fazla; Cumhuriyet tarihinde böylesi yaşanmadı. Genç işsizlik rakamları rekor seviyede. Tüik rakamlarına göre her 4 gençten biri işsiz. İş bulma ümidini yitirmiş artık ailesinin, çocuklarının karnını nasıl doyururum diye çözüm arayan, ekmek arayan, aş arayan anneler-babalar, Tüik hesaplamasına göre işsiz bile sayılmıyor.
Basiretsiz ekonomi yönetimine ve uyguladığı politikalara kimse inanmıyor, güvenmiyor. Türk Lirası’nın baş döndürücü düşüşü sürmekte. Herkesi perişan eden pahalılık tırmanırken, Merkez Bankası’nın döviz rezervi eksiye düşmüştür. Geldiğimiz noktada, Merkez Bankası özerkliğini, bağımsızlığını kaybetmiştir. Siyasi otoriteden aldığı talimatlarla ekonomik krizi önlemeye çalışırken sonuç tam tersi oluyor. İktidar, ekonomiye sürekli kredilerle doping yapıyor fakat sonucu cari açık artıyor, döviz kurları patlıyor. Bol keseden krediler dağıtılarak, insanlarımız bilinçli olarak borçlandırılıyor, hesapsızca dağıtılan krediler ağırlıklı olarak yandaş müteahhitlere can simidi oluyor. Kamu bankaları tarihi görev zararları içindedir. Dağıtılan krediler üretime, yatırıma dönüyor mu? Asla. Rant ekonomisi, yandaş müteahhitler finanse edilmeye, beslenmeye devam ediliyor.
Dışa bağımlı ekonomimizde dolarla ne işin var sorusu kadar abesle iştigal olamaz. Çiftçimizin kullandığı gübre dolarla, elektrik dolarla, doğalgaz dolarla, ilaç dolarla, aşı dolarla… Say say bitmez. Ayrıca başta havaalanı, köprüler, şehir hastaneleri gibi Kamu Özel İşbirliği projeleri adı altında yandaş müteahhitlere yaptırılan projelerden gelen yükler söz konusu. Örnek olarak, köprü geçişleri, son bir haftada doların yüzde 7 değer kazanması nedeniyle 20 TL arttı. Şehir hastanelerine hizmet alım ve kiralama bedeli olarak önümüzdeki 25 yıl boyunca ödenecek olan toplam 142,2 milyar dolarlık bedel de (TL cinsinden) yüzde 7 oranında arttı. Şehir Hastaneleri, Cumhuriyet tarihinin en büyük kara deliğidir, yatırım tutarlarını şeffaf bir şekilde iktidar halkımıza anlatmak zorundadır. Bu konuda Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun altını çizerek defaatle belirttiği sorular karşılıksız kalmıştır. Halktan gizlenen, üstü örtülen Şehir Hastaneleri yatırım tutarları nelerdir?
Milletvekili Zeybek, “Kaynak arayışında olan iktidar, borçlanmak için yüksek faiz ve en önemlisi siyasal taviz vermek durumunda kalacak. Hangi ata oynayacağını bilemeyen iktidar bu süreçte yalpalamakta. Öngörüsüz, başarısız diplomasileri; ABD’den uçak, Rusya’dan savunma sistemi almak ama kullanamamak demek. Savunma sistemi kurulamadı, uçaklar da gelmedi. Yazık olan heba olan milli servet, hepimizin vergileri ile toplanan paralarımız.
AKP DEMEK BİTMEYEN MAĞDURİYET DEMEK
Milletvekili Zeybek, “Bir avuç yandaş müteahhit ve iktidar yardakçısı için ekonominin tıkırında olduğu doğrudur. Fakat işsizlik, yoksulluk ve beraberinde gelen açlık ortamında, iktidarın kendi tabanını dahi artık ikna edemediği görülmektedir. Yapılan anketlerde, AKP ve Cumhur ittifakı günden güne eriyor.”
Milletvekili Zeybek, ”Bu ortamda, Saray rejimi en iyi bildiği iş algı mühendisliğine, suni gündemlere ve propagandaya sarılmış durumdadır. Ayasofya üzerinden süren yapay tartışmalar yetmedi, hemen Akdeniz’deki gerilime sığındı iktidar, şimdi de Joe Biden’ın yedi ay önce verdiği söyleşiye sığınıyor. Amaç; yükseltilen militarizmle körüklenen milliyetçilik ve körüklenen siyasal İslamcılık hamleleriyle halkın gerçek sorunlarının üzerini örtmek, popülist söylemlerle kutuplaştırıcı siyasetlerini pekiştirmektir.”
Bitmeyen mağduriyet siyasetlerinde AKP sütten çıkmış ak kaşıktır, kendisi iyi işler yapacaktır da hep birileri engellemekte, önünü kesmektedir. İktidardayken muhalefet gibi davranmakta ustadır. “Dış güçler”, “Askeri ve sivil vesayet”, “Faiz Lobisi”, “Aldatan güçler”, “İşleri yavaşlatan, çok başlılık yaratan parlamenter demokrasi” ne zaman Saray rejimi sıkışırsa ortaya atılır ve üzerinden gündem oluşturulmaya çalışılır. Ülkeyi artık yönetemeyen Saray hükümeti, tüm müflis tüccarların yaptığı gibi, eski defterlerden kendisine alacak çıkarmaya çalışıyor, tam 8 ay önce Amerika Demokrat Parti Başkan adayı Joe Biden’ın hadsiz, kabul edilemez açıklamalarına sığınıyor. 8 ay önce bu açıklamaya neden Dışişleri Bakanı sesini çıkarmamış? Troller, havuz medyası, sarayın propaganda başkanlığı dört bir koldan, sekiz ay önce söylenen bu sözleri bugün büyük bir coşkuyla köpürtüyorlar. Yine aynı nakarat “Mağduruz” diyorlar, başlıyorlar ağlamaya. Emperyalist güçlerle işbirliği yapanlar, BOP eş başkanı olmakla övünenler, Trump’ın zillet mektubuna cevap veremeyenler, CHP’ye laf söyleyemez. Amerika ve emperyalist güçlere karşı CHP ve liderlerinin tavrı, tarih sayfalarında çok açık yazılıdır. Atatürk’ün “Bağımsızlık benim karakterimdir” diyerek Amerikan ve İngiliz mandasını savunanlara karşı verdiği Ulusal Kurtuluş Mücadelemiz, Ecevit’in Kıbrıs Barış Harekatında, haşhaş ekiminde, AKP’nin ısrarla istediği 1 Mart Irak tezkeresine karşı , FETÖ ile işbirliği yaparken, aldatılırken verdiği mücadeleler , CHP’nin emperyalist güçlere ve onların yerli işbirlikçilerine karşı verdiği mücadelenin en net örnekleridir. CHP’den, Amerikan 6. Filosunu kıble yapan çıkmaz.
Milletvekili Zeybek, “Geldiğimiz noktada, halkımız, başta AKP’ye oy veren yurttaşlarımız da yaşanılan ekonomik ve toplumsal darboğaz karşısında suni gündemlere itibar etmiyor, karnı tok bu propagandalara. Saray, yarattığı korku rejiminde en çok kendisi korkmaya başladı. Gideceğini gören, halktan ilgi ve destek bulamayan iktidar, yargılanmaktan, adaletin eline düşmekten korkuyor. Ya bir gün Yüce Divan yolu açılırsa, halka hesap vermekten, yargılanma ihtimalinden fena halde endişe duyuyorlar.
Sözlerine devam eden Zeybek, ”Ulu önder Atatürk’ün altını çizerek belirtmemiz gereken sözü “Yurtta sulh, cihanda sulh” başta iktidar olmak üzere hepimiz tarafından daha iyi idrak edilmeli ve özümsenmelidir. İktidar koltuğunu kaybetmemek uğruna kimse ülkemizi maceralara sürükleme durumunda olamaz. Ülkemiz Misak-ı Milli sınırları içerisinde, başta sınır komşularıyla olmak üzere barışçıl politikalar geliştirmek zorundadır. Emperyalist güçlerin masa başı oyunları ve iktidarlarını her ne suretle olursa olsun korumak isteyenlerin, ülkemizi savaş çığırtkanlığında yönetmelerine asla izin vermeyeceğiz. Emperyalist güçlere karşı “Ya İstiklal, Ya Ölüm” diyerek şanlı Kurtuluş Mücadelesini zaferle taçlandırmış atalarımızın çocukları olarak taşıdığımız Kuvayı Milliye ruhuyla, emperyalist güçler ve yerli işbirlikçilerinin ortak çıkarlarına, kirli tezgahlarına asla geçit vermeyeceğiz. ” dedi.