Olayı çözmenize belki yardımcı olur..
Türkiye’nin satılmış basını,yıllarca Muhsin Başkanı Alevilere ve solculara düşman gibi gösterdi.
O kesimleri de Muhsin Başkana düşman olarak yönlendirdi.
Halbuki Muhsin Başkan ülke insanını olduğu gibi sever,kabul ederdi.
Türkiyenin birlik ve beraberliğinin korunması,birbirimizi olduğumuz gibi kabul edip kucaklamaya bağlıdır.Herkesi kendimiz gibi olmaya zorlamak,bu birlik ve kardeşliğe vurulan en büyük darbedir.
Bu güne kadar yazılmayan bir hatıra
Muhsin Başkanın cenazesine katılmak için Ankara’ya gittik.
Sıhhiye meydanından Kocatepe camisine doğru akan insan selinin içinde biz de yürüyoruz.
Yanımızda Merzifondan gelen arkadaşlar da var.
Hemen bizim yan tarafımızda da 80 yaşlarında,uzun boylu,şapkalı bir amca, üç beş arkadaşıyla birlikte Kocatepe camiine doğru yürüyor..
Herkes ağlıyor…
Bir müddet sonra o amca bizim yanımıza yaklaştı..Ağlayarak,”oğlum,Allah sizlere sabırlar versin.Ben bir Aleviyim.Üç gündür hanımla beraber biz de ağliyoruz.
Rahmetli bizim memlekete her geldiğinde bizleri de gelip ziyaret ederdi.Hal-hatır sorardı.
Bir sıkıntımız olduğunda,kendisini aramamızı tenbih ederdi.”dedi.
O bu ülkenin farklılıklarını bir kültür zenginliği olarak görür,”Aynı kilimin desenleriyiz.”derdi.
Onun uzattığı eli Türk milletinin bütün kesimleri tuttu.
O,şahsında Anadolunun bütün farklılıklarını kucaklaştırdı,kaynaştırdı,ayrıştırmadı.Üç beş oy daha fazla almak için,farklılıkları düşmanlık unsuru olarak kullanmadı.
Şimdi bütün farklı kesimler,onun bu birlik ahdine sadakat gösteriyor,uzattığı ele,el uzatıyor…
Ne çare,Muhsin Başkan öldü mü diyorsunuz….
Unutmayın,fidanlar toprağa gömülünce boy atar..
Ne diyordu büyük mücahit Aliya İzzet Begoviç;
“Bizi yok etmek için toprağa gömüyorlar.Bilmiyorlar ki,tohumlar toprağa ekilince filizlenip boy atar.”