Sayın Bahçeli ve ekibinin en büyük düşmanı şehid Muhsin Yazıcıoğlu idi.
Bir gün Mhp ye dönerse ben onunla nasıl başa çıkarım diye öldü patlıyordu.
Muhsin Başkanın şehadetinden sonra tam bir rahat nefes alacaktı ki, bu sefer de Merhum Türkeş in eski MHP li ekibi bahceli’nin uykularini kacırmaya basladi.
Bunlar çeşitli yayın organlarında Bahceli’ye Türkeşin bakışını anlatıyor, Bahçeli nin ülkücülerin önünü kesmek ve onları bitirmek üzere görevli bir derin yapı elemanı olduğunu söylüyorlardı.
Bahçeli bunların hepsini mhp den uzaklaştırdı.
Ancak seslerini kesemedi.Eski ekip iddialarını sürdürmeye devam etti.
Bahçeli karşı atağa geçti.
Bahçeli, elinin altında tuttuğu yeni yetme internet ve gazete elemanlarına varlıklarından rahatsız olduğu bu eski kadro ile ilgili haberler yaptırmaya, onları karalayamaya başladı.
İşte bir örnek.
SADİ SOMUNCUOĞLU
NAMIK KEMAL ZEYBEK
YAŞAR OKUYAN
AGÂH OKTAY GÜNER
YILMA DURAK
Bu isimlerin tamamı bu seçimlerde oyunu CHP’ye vermiş ve CHP’nin başarısı için çalışmış kişiler… Hepsinin ortak özelliği MHP’de siyasete başlaması ve daha sonra parti parti gezmeleridir. Bu öyle sıradan bir gezme değil, pervaneyi bunlarla yarıştırsan pervane bunların hızına erişemez. Bu isimler içinde biri televizyonda konuşsa, gazete ve dergide yazı yazsa yahut bir röportaj verse direkt diğer dördü gözümün önüne gelir. Hep de kendi kendime sorarım. ‘Acaba bunlar bir fabrikada tek tip özel mi üretildiler?’ diye… Önce MHP’ye sızdırılmışlar, sonra hepsi Türkeş düşmanı olmuş ve ömürlerinin büyük bölümünü MHP düşmanı olarak geçirmişlerdir. Bunları tek yahut toplu gördüğümde aklımdaki oluşan kanaat budur. “Yanlış düşünüyorsun” diyen de varsa buyursun bu konuda atomu parçalamaktan daha zor bir işe girişsin…
Hepsinin ortada “kutsanmış ağabey” gibi dolaşmasını sağlayan da MHP’de kazandıkları eski kimliklerdir. Aslında bunların ideolojisi, siyasi kimlikleri bir hayaletten ibarettir. Parti parti gezen adamın bir ideolojisi, kimliği mi olur? Sadi Somuncuoğlu: MHP, ANAP, MHP, Doğu Perinçek yanaşması, İP, CHP Namık Kemal Zeybek: MHP, ANAP, DYP, MHP, DP, BBP, Doğu Perinçek yanaşması, İP, CHP Yaşar Okuyan: MHP, Anavatan, DYP, MHP, Hürriyet ve Değişim Partisi, Halkın Yükselişi Partisi, Vatan Partisi, CHP Agâh Oktay Güner: MHP, ANAP, DYP, Doğu Perinçek yanaşması, İP, CHP Yılma Durak: MHP, ANAP, DYP, İP, CHP Hayatımızın son demlerinde “edebimizle, adabımızla oturalım” da demiyorlar. “Ne yaparız, ne ederiz de son nefesimizi MHP düşmanlığı yaparak veririz” diye çırpınıyorlar. Geçmişte “MHP ve Alparslan Türkeş düşmanlığı” bunları motive ediyordu, günümüzde de “MHP-Devlet Bahçeli düşmanlığı” motivasyonlarını sağlıyor. MHP’ye zarar verecek hangi oluşum varsa anında zehirli ot gibi orada yeşeriyorlar, Devlet Bahçeli düşmanlığı için de, o ne yaparsa tersini yaparak misyonlarını yerine getiriyorlar.
Bir zamanlar gördüğü düşmanlıklar yüzünden Başbuğ Türkeş’in bile “Sadi Somuncuoğlu’nu genel başkan yardımcısı yapan benim. Sadi Somuncuoğlu yanlış yoldadır” diye tarif ettiği Sadi Somuncuoğlu’nun düşünme sağlığı nasıl bir perişan haldeyse Yeniçağ gazetesinde “CHP-İP güzellemesi, MHP düşmanlığı yapacağım” diye “Ancak MHP’yi, Türkiye sıralamasında İYİ Partinin gerisine, 4. Sıraya düşmekten kurtaramadı.” gibi cümleler kurarak yine malum misyonunu sürdürmüştür. Oysa yağlama ve güzelleme yaparak şişirdiği İP isimli parti, Türkiye genelinde hiçbir Büyükşehir ve il belediyesi kazanamamış, toplamda 21 ilçe ve belde belediyesi kazanmış partidir. MHP ise 1 Büyükşehir, 10 il, 125 ilçe, 89 belde belediyesi kazanmış bir partidir. MHP İl Genel Meclisinde 1.976. 353 oyla % 18.81 oy oranıyla AKP’den sonra Türkiye’nin en yüksek oyu alan ikinci partisi iken, Sadi Somuncuoğlu’nun şişirmeye çalıştığı İP isimli parti 852.630 bin oyla % 8.12 oy oranıyla CHP’den sonra dördüncü partidir. Sadi Somuncuoğlu bu bilgileri vermeden aklınca kurnazlık yapıyor. MHP’nin başarısını gösteren asıl bu bilgidir.
“MHP 4. Sıraya düştü” diyen Sadi Somuncuoğlu’nun karakteri MHP düşmanlığı uğruna 80 yaşında yerlere düştükçe düşüyor. Sadi Somuncuoğlu’nun Başbuğ Türkeş’ten bugüne MHP düşmanlığı yapması huyudur. Sadi Somuncuoğlu’nun 6 Ekim 1992 tarihinde Tercüman’a verdiği demeçte; “Türkiye’nin en güçlü kadrolarına sahipken, bunların küçük bir kısmını çatısı altında bulundurabilmek. Sayıca üstün, vasıfça yüksek değerde olan milliyetçi kadroların bir araya gelemeyeceği bir ortam yaratmak. Büyük kısmı siyasetin dışında kalmış olan milliyetçi kadroların bir araya gelmeyeceği bir ortam yaratmak. Büyük kısmı siyasetin dışında kalmış olan milliyetçi kadroları, sırf kendileriyle beraber değil diye hain, satılmış, ajan gibi haksız, yakışıksız ve ağır sözlerle itham etmek. Suçlamadan, asılsız ithamda bulunmadan konuşamaz bir ruh halinde bulunmak. Yüzde 2.9’luk oy oranıyla Türkiye’nin en küçük partisi olmak” cümleleriyle nasıl Başbuğ Türkeş düşmanlığı yaptığını hafızalarımız unutmadı. O günlerde Başbuğ Türkeş’e düşmanlık zemini hazırlamaya çalışan Sadi Somuncuoğlu’na cevabı MÇP Genel Sekreteri olan Sayın Devlet Bahçeli “MÇP’nin oyları 1989 yerel seçimlerinde 4.1’e çıkmıştır. Hali hazırda yüzde 7 ile 8 arasındadır. Somuncuoğlu ve arkadaşları mücadele azim ve kararlılığından yoksun kişilerdir.” cümlesiyle vermişti.
Yıl 2019 Sadi Somuncuoğlu yine aynı… Son nefesine kadar da öyle olacaktır. Sadi Somuncuoğlu ve diğerlerini üreten fabrikanın bir ürünü de Namık Kemal Zeybek isimli şahıstır. Onun ismini ne zaman duysam kusasım gelir. Böyle basit adamlar nasıl olur da ortada “kutsanmış ağabey” olarak dolaşır aklım almaz. O da Sadi Somuncuoğlu’ndan geri kalır mı? Seçim değerlendirmesinde “MHP diye bir parti kalmadı” demiş… %18.81 oy oranıyla il genel meclisinde Türkiye’nin ikinci partisi olmuş, toplamda 235 belediye kazanmış MHP’ye bunu diyen bir adamın sizce çalışan beyin hücresi kalmış mıdır?