SEVGİLİ DOSTLAR,
Kaç günüdür evlerimizde sosyal izolasyon uyguluyoruz. Karantinadayız.
Medyanın tamamından çok fazla miktarda Corona ile ilgili video, haber, bilgi vb. geliyor. Artık gına geldi. Corona duymak istemiyoruz.
Gelin, gündemi değiştirelim.
Ne mi yapalım? Kitap okuyalım.
Böyle sıkıntılı zamanda kitap okunur mu? Diyebilirsiniz.
Kitap okumak bir enerji işidir. Bu enerjiye sahip kimseler ancak hayatta kalmaya hak kazanırlar.
BİR ÖRNEK: LAVOİSİER (LAVAZYE) (FRANSIZ KİMYACI 1743-1794),
“Kütlenin Korunumu Yasası (Lavoisier Kanunu)” bulan dahi.
Buna “Maddenin Sakımı Kanunu” da denir: “Hiçbir şey yoktan var edilemez; varken de yok edilemez”.
Fransız İhtilali’nin zor günleriydi. İhtilalcilere boyun eğmediği için mahkemeye verildi.
Lavoisier’yi kurtarmak için dostları mahkemeye koştu. Ancak, tanık olarak bile dinlenme gereği duyulmadı.
“Fransa için çok yararlı bir bilim adamı” olduğunu söyleyen, her biri seçkin bilim adamı olan arkadaşlarına yargıcın verdiği yanıt kesin ve çarpıcıydı:
“Cumhuriyet’in bilginlere ihtiyacı yoktur!”
Aynı gün ölüme mahkûm edildi ve giyotinle kafası kesilerek idamına karar verildi.
51 yaşında iken, “Devrim” adına kafası giyotinle uçuruldu…
Oysa Lavoisier, boynunun vurulmasını beklerken kitap okuyordu.
Cellat, onu giyotine götürmek için yanına geldiğinde Lavoisier, nerede kaldığını unutmamak için okuduğu kitabın arasına bir kitap ayracı koymuştu…
Lavoisier; ölümü giderken matematikçi arkadaşı Lagrange’i yanına çağırmıştı: “Kafam sepete düştüğünde gözlerime bak. Eğer iki kere göz kırparsam; insanın kafası kesildikten sonra bir süre daha beyin düşünmeye devam etmektedir demektir” demişti!
Yine öyküye göre, Lavoisier’in kafası sepete düştüğünde iki kere göz kırptı. İspat etmişti!
Müthiş bir hikâyeydi bu… Ölürken bile deney yapmıştı.
Son saniyede de hayata karşı “Çakı” gibi durmuş ve teslim olmamıştı!
O, ölürken bile “Bir şeylerin ispat arayışındaydı!”
Kısaca Lavoisier ölüme giderken bile okuyordu. Aslında Rabbimiz bize “OKU” demişti, son vahyin ilk mesajında.
Haydi, bu akşam Saat 20.00’de TV’lerimiz kapatıp, kendimize ve ailemize “OKUMA VAKTİ” ilan edelim.
Size gönderdiğim listeyi hatırlayın. İlk okuyacağımız kitap Tolstoy’un “BİLGELİK KİTABI” olacaktır.
Haftaya inşallah Mehmet Azimli’nin “SİYER”ini okuyacağız.
Şu virüs musibetini aklımızdan çıkartalım. Evlerimizde daha kaliteli hayat geçirelim. Ailemizle birlikte olma yolunda, musibeti hayra çevirelim.
Sizlere sağlıklı, huzurlu, mutlu ve başarılı ömürler diliyorum.
Ankara, 20 Mart 2020
Prof. Dr. Orhan Arslan